KARSAD’ın Gücü
Organizasyonu Başkan ablamız Reyhan Şirinoğlu ile birlikte yürütmek benim için ayrı bir keyifti. 🤝
Yıllardır birlikte dalış yaptığım KARSAD’lı dostlarımın “her zamanki gibi” hem bana hem birbirlerine hem de misafirlerimize verdikleri destek, bu yarışmanın kusursuz ve keyifli geçmesinde çok önemliydi. Hiç boşluk bırakmadılar; işin her detayını sahiplendiler. Üstelik içlerinden fotoğrafa merak saranları görmek de ayrıca sevindiriciydi
📜 Adanın Taşıdığı Kehanet
Bu projeye başladıktan sonra her ada benim için sadece dalış yapılacak bir nokta olmaktan çıktı. Neandros’a giderken de aklımda bu vardı. Biraz araştırınca, adanın geçmişiyle ilgili ilginç şeyler öğrendim.
Rivayete göre, Bizans İmparatoru II. Justinianos daha tahta çıkmadan, sürgündeyken Amasra yakınlarında bir keşişle — Cyros’la — karşılaşıyor. Keşiş ona bir gün imparator olacağını söylüyor. Kehanet gerçekleşiyor. Justinianos tahta çıkınca Cyros’u İstanbul Patriği yapıyor. Sonrasında bu olayın anısına Neandros Adası’na bir manastır yaptırıldığı söyleniyor.
Ayrıca adanın tarihte taş ocağı olarak kullanıldığı, istanbulu çevreleyen surlarda bu adadan çıkan taşların kullanıldığı öğrendiklerim arasında.
Sevgili dostum, değerli abim Mehmet Çelik’in hazırladığı, dalış günümüzü çok güzel özetleyen şahane video klibi de ekliyorum.
Uzun zamandır birlikte dalmadığım arkadaşlarla yeniden aynı suya inmek ise bu sürecin en keyifli yanlarından biriydi. Umarım bu proje sayesinde daha sık bir araya geliriz.
Ve yolun çok başında olsak da şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim:
İstanbul’un altındaki hikâyeleri birlikte keşfetmeye devam edeceğiz. 💙
📸 Jüri Özel Ödülü’ne değer görülen bu fotoğrafım için jürinin yorumu:
“Bu kare, sadece bir fotoğraf değil… Işığın, detayın ve hayal gücünün sualtında buluştuğu an… Anemon Cup 2025’te jürinin oybirliğiyle en beğendiği fotoğraf bu büyüleyici çalışma oldu. Serdar Avcı, teknik ustalığı, yaratıcı kompozisyonu ve estetik algısıyla Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü.”
📍 2023 Ayvalık Altın Palet’te Sabırla Gelen Kare
Bu tüplü kurdun fotoğrafını çekmek için gerçekten büyük bir sabır gösterdik. Yarışma formatında sadece 4 dalış hakkımız vardı ve biz neredeyse birini bu kare için harcadık. Yazının tamamında bahsettiğimiz hassasiyet ve dikkat gerekliliğini iliklerimize kadar hissettiğimiz anlardan biriydi. Ama o an geldi, deklanşöre bastım ve ekranda 0.3 saniyeliğine beliren kareyi gördüğümde yaşadığım his gerçekten tarifsizdi. İşte sualtı fotoğrafçılığı tam da bu yüzden tutkuyla yapılan bir sanat.
📍 Marmara’nın Derinliklerinde Bir Karşılaşma
Tüplü kurt çekmek zor ya hani, Marmara’dakileri çekmek için bunu beşle çarpın! Hem en ufak bir harekette tüplerine saklanıyorlar hem de çok uzun süre dışarı çıkmıyorlar. 27 metre derinlikte, Karamürsel açıklarında yatan yolcu vapurunun üzerinde karşılaştığımız bu tüplü kurt da sabrımızı zorlayanlardan biriydi. Dalışın sonlarındaydık, yani vaktimiz çok kısıtlıydı. Hem en iyi kareyi almak hem de dalış kurallarına uymak ciddi bir zihinsel mücadele gerektiriyordu.
Badim Arif Perçin ile birlikte limitleri zorlayarak en iyi kareyi yakalama çabamız, heyecanımızı daha da artırdı. Neyse ki tüplü kurtun sabrını bizim sabrımız yendi! Sonunda istediğimiz kareleri almış ve kuralları çiğnemeden dalışımızı tamamlamıştık. Su yüzeyine döndüğümüzde, içimizde hem büyük bir tatmin hem de tüpte kalandan daha fazla bizim havamız vardı. 😊
Sualtı fotoğrafçılığı, anların kıymetini bilmek ve o anı en iyi şekilde ölümsüzleştirmek üzerine kurulu bir sanat. Bu yıl, Ayışığı Dalış Merkezi tarafından düzenlenen 2025 Online Sualtı Fotoğraf Yarışması’na, son iki yılda çektiğim üç özel kare ile katıldım. Her biri benim için ayrı bir hikâye taşıyan bu fotoğrafların, jüri tarafından değerlendirilerek bana ikincilik ödülünü kazandırması, gerçekten gurur verici bir an oldu.
Bu yarışma, sadece benim için değil, su altı fotoğrafçılığının gelişimi adına da oldukça önemli bir etkinlikti. Yarışma, hem amatör hem de profesyonel fotoğrafçılar için büyük bir fırsat sunuyor. Yarışma sayesinde bu alandaki yenilikleri keşfetmek ve farklı bakış açılarıyla tanışmak mümkün oluyor. Bu tür organizasyonlar, su altı fotoğrafçılığının daha geniş kitlelere ulaşmasını ve gelişmesini sağlıyor.
Yarışma vesilesiyle Ayışığı Dalış Merkezi’ni ziyaret etme fırsatım oldu. Dalış camiasının önemli isimlerinden Cumhur Marşan hocam ve değerli arkadaşım Gül Demirci hocam ile bir araya gelerek dalış ve su altı fotoğrafçılığının gelişimi üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Bu sohbet, bilgi paylaşımının ve deneyim aktarımının dalış dünyasında ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha hatırlamış olduk.
Ödül olarak, ikincilik kazanmam nedeniyle bana hediye edilen Hydra marka dalış elbisesini detaylıca inceledim. Ayışığı Dalış Merkezi tarafından üretilen bu yerli üretim elbise, esnekliği, sağlamlığı ve şık tasarımıyla oldukça etkileyiciydi. Yerli üretimin bu denli başarılı olması, dalış camiası adına sevindirici bir gelişme. Ancak ödül kazanan her arkadaşımı ve yarışmaya katılan tüm yarışmacıları da tebrik ediyorum. Her birinin katkısı, su altı fotoğrafçılığının daha da gelişmesine katkı sağlıyor.
Bu süreçte emeği geçen herkese, jüri üyelerine ve yarışmayı düzenleyen Ayışığı Dalış Merkezi’ne teşekkür ederim. Ayrıca yarışma jürisi olan Çoşkun Aral, Saygun Dura, Engin Aygün, Aziz Saltık ve Adnan Sokol’a da değerlendirmeleri için minnettarlığımı sunarım. Su altı dünyasını keşfetmeye, yeni hikâyeler biriktirmeye ve her geçen gün daha çok şey öğrenmeye devam!
SUFOD II. Kısa Film yarışmasında “Denizlerin Gizli Bahçeleri” ile Birincilik
SUFOD’un düzenlediği 2. Deniz Çayırları Konulu Kısa Film ve Fotoğraf Yarışması ödül töreni, Bluedesk’in sponsorluğunda gerçekleştirildi. Yarışmada, kısa film kategorisinde “Denizlerin Gizli Bahçeleri” isimli eserimle birincilik, fotoğraf kategorisinde ise “Tutunuş” isimli fotoğrafım ile mansiyon ödülü kazandım. İstanbul’da etkisini gösteren kar yağışı ve yoğun trafiğe rağmen deniz ve su altı tutkunları törene büyük ilgi gösterdi. Programda, deniz ekosistemleri üzerine yaptığı etkileyici sunumuyla Prof. Dr. Mustafa Sarı da yer aldı. Ödülümü kendisinin elinden almak benim için büyük bir onur oldu. SUFOD Yönetim Kurulu Başkanı Ateş Evirgen ve ekibi başta olmak üzere, jüri üyelerine, sponsorumuz Bluedesk’e ve yarışmaya katılan tüm dostlara teşekkür ediyorum.
Kar, Kış, Deniz Çayırları! ❄️
Tören gecesi İstanbul adeta iki farklı dünya gibiydi. Dışarıda tipiye dönüşen yoğun kar yağışı, içeride ise denizlerin maviliğinde geçen bir ödül töreni… Trafik nedeniyle yavaş ilerleyen yolculuğumuz, dalıştan dönerken su yüzüne çıkmayı beklediğimiz anlara benziyordu! Ama ne kar ne trafik deniz sevdalılarını durduramazdı.
Gecenin en özel anlarından biri, ödülümü Prof. Dr. Mustafa Sarı’nın elinden almak oldu. Kendisi, sunumunda deniz ekosistemlerinin hassas dengesine dikkat çekerek hepimizi bir kez daha düşünmeye sevk etti. O anlatırken, deniz çayırlarının içinde saklanan sayısız canlının hikayesi gözümde canlanıyordu.
Birlikte Daha Güçlüyüz!
Bu organizasyona emek veren SUFOD Yönetim Kurulu Başkanı Ateş Evirgen ve ekibine, değerli jüri üyelerine, sponsorumuz Bluedesk’e, yarışmaya katılan ve derece elde eden tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Hepimiz, su altının büyüleyici dünyasını anlatmaya, denizlerimizi korumaya ve farkındalık yaratmaya gönül vermiş insanlarız. SUFOD seni çağırıyor ve biz de bu çağrıya kulak vermeye, denizlerimizi korumaya devam ediyoruz!
Bazen bir kare fotoğraf, bazen bir saniyelik görüntü, bazen de doğanın bize sunduğu sert hava koşulları… Hepsi aslında aynı mesajı veriyor: Denizlerimiz kıymetli, korumaya değer!